Thursday, December 5, 2013

Bezsiz Bebeğin Yanetkileri

Günlük yazılarımdan pek 1 azimli, idealist ve başarılı 1anne gibi gözükebilirim. Gelin görün ki her annenin de deneyimlediği gibi deneysel 1 idealizm bendeki de. Her 1 başlık haftalarca yaşanmış deneme yanılmaların, 1 nevi toptan yanlışların 1 özeti. Hepsinde 1001 komik durumlara düşüyorum. Ama şu ana kadar bunların en komiklerini bezsiz bebek uygulamasıyla yaşadım- tabiki de! Herhalde en abes olan - ya da pek az insanın yaptığı o da ondan. 

Çok bilirim tuvalete koşa koşa bebeği götürüp, tam altını açıp "işte başardıııım" derken, yalnış yere nişan aldığımı ayağıma gelen sulu sepken karışık 1şeyin gelişiyle  anladığımı. Üstelik 1 gün arka arkaya becerdiğimde oldu. Önce kakasını yalnış nişan alıp üstümü batırdıktan sonra bebeğin poposunu güzelce yıkadım. Kurulamak için bebekle beraber arkamdaki askıda asılı duran havluya döndüğüm sırada hoooop yerlere işiyiverdi bizim bebek. 1 keresinde de lazımlığa isabet ettirememiştik. Neyse çok b.ktan oldu bu muhabbet. Sonuçta baya 1 sefer ıskaladık yani.

Bezsiz bebek için 1 de kumaş bez kullanmayı öneriyor Andrea Olson. Bu sayede bebek, çişi ve kakasıyla ilgili neden sonuç ilişkisini daha çabuk öğreniyormuş. Yani yeni doğan ve henüz gelişmekte olan bebeğin beynindeki muhasebe şöyle: "Aaayyy çok fena 1 baskı var şuramda. Anaaam!!! Napçem şimdi?? Ağlayayım, bağırayım çağırayım da şu benimle bağıra çağıra konuşan kadın gelsin; belki onun bildiği 1 şey vardır. Anaaaam!!! Bu karı da 1 boktan anlamıyormuşşş!! Ayyy dayanamayacağım galibaaaa. Eyvah n'apıcam, naaapıcam??? Ayy, ayy, ayy!! Kaçtı kaçtı kaçtı... Noldu lan? O suyu kim döktü üstüme!!" Ve bilmem kaç kere tekrar. İşte böyle böyle bebek çişi kendisinin yaptığının, tutarsa faydasının kendine olduğunun farkına varıyormuş. Neyse ben de uydum Andrea Olson'a kumaş bez kullanmaya başladım. Kılavuzu karga olanın burnu b.ktan çıkmazmış derler ya benimkisi tam anlamıyla o usül. Her gün yakalayamadığım kakaları kumaş bezden çıkaracağım diye günde 3 fasıl elde yıkıyorum bu bezleri. Ellerim soğuk sudan çıkmadığından pamukluktan zımpara kağıdı sınıfına düştü. 

Bezsiz bebeğin diğer komedisi de misafirliklerde yaşanıyor. Hani misafir gittiğiniz eve zaten sürekli bızıldayan 1 kaç aylık bebeğinizi götürmüşsünüz, 1 de üstüne kakası geldi mi bas bas bağırıyor bebeğiniz. İşin acıklısı, siz annesi olarak biliyorsunuz ki zavallıcığın tuvalete gitmesi lazım. Hangi kaşla göz arası tuvalete gidebilirim bebekle diye göz ucuyla ve suratınızda pis 1 iş üstünde olduğunuzu gün gibi ortaya çıkaran 1 sırıtmayla ev sahibinizin boş 1 anını bekliyorsunuz. Derken sohbetiniz bebeğin kaka konçertosuyla bölünüyor. Misafirperver ev sahibiniz de bebeğin altını herhangi 1 yerde değiştirebileceğinizi söylüyor. Ama olan olmuştur tabi artık: kaka ve ideal anne maçında ve yine kaka 1-0 öne geçmiştir!!

Böyle işte gel zaman git zaman, çiştir kakadır derken geçiyor zaman. Ya da daha doğrusu sizin ideal anne olma çabalarınızla ve kendi halinize gülmenizle. Ya da böyle ulu orta yazarsanız işte, herkesin de size gülmesiyle. Gülün gülün, ben görürüm sonra sizi. Hah hah ha!! 

No comments:

Post a Comment