Mesela bir çok bebeğin ilk altı ayda gerçekleşen sebepsiz bebek ölümü sendromunu (SIDS: Sudden Infant Death Syndrome) duymuş ve belki siz de benim gibi geceleri ya bebeğime 1şey olursa diye psikopata bağlamış olabilirsiniz. Her 10 yılda 1 yeni 1 düzen oluşturup bebeklerin ölümünü önlemeye çalışmakta tıp dünyası. Bizler yüzükoyun yatırılmışız mesela; çünkü o zaman SIDS'in bebeklerin gece boğazına 1 şey kaçtığı için kaynaklandığı düşünülüyormuş. Sonra bebek ölümleri azalmayınca yan yatırılmaya başlanmış bebekler. Son araştırmalar SIDS'i hem genetik hem çevresel etkenlere bağlıyor. Velhasıl kelam bu talihsiz durumun bebek uyurken oksijensiz kalmasından dolayı olduğunu bulmuşlar ve bunu önlemek için de bebeği öncelikle sırt üstü yatırmanızı öneriyorlar. Bunun yanında da bebeğin yatağındaki her türlü ıvır zıvırı kaldırmanızı. Yani "Aman bebeğimin altında yumuşaklık olsun" diye bir tane altına, "Aaayy geceleyin çok soğuk oliyoo amaa" diye bir tane de üstüne yorgan koymamalısınız. Nedeni ise bu malzemelerin de karbondioksit tutması ve SIDS ihtimalini yükseltmesi. Aslında bunları bilmenin faydası çok da, ailenize açıklaması en zoru oluyor. Çünkü "Ee biz sizi öyle büyüttük, yalnış mı oldu yani? Bak size hiç bişicik olmadı" diye çıkışabilir size bir nevi alınan anneniz ya da kayınvalideniz. Tabi ki anneler her zaman haklı - anne oldum ya şimdi - bize hiç bişi olmamış ama bu çevresel faktörlerden değil de genetik olarak kendimizi koruyabilecek yapıda doğmuş olmamızdanmış (beynimizde bir hormon - tehlike anında uyarı veren - yeteri kadarmış). Gel gelelim kendi bebeğimizin de beynindeki bu hormonun yeterliliğinden emin olamayacağımız için çevresel faktörleri elimizden geldiğince kontrol etmekte fayda var. Üzerine battaniye örtmeden ve ayrıca bir diğer önemli noktada bebeği fazla ısıtmamaya özen göstererek yatıralım bebeklerimizi uykuya. Sonra da yüreğimiz ağzımıza gelmeden rahat rahat uyuyabiliriz biz de. Bebeğinizi SIDS riskine karşı korumak için şu linke de kısaca göz gezdirebilirsiniz: http://www.sidsandkids.org/wp-content/uploads/Turkish-SidsandKids-SafeSleepingFactsheet_2012.pdf
Bebeği ilk zamanları rahatla uyutmak için kundaklamayı öneriyorlar bir de. Çünkü daha kaslarını idare etmeyi öğrenememiş bebek, gece kollarını istemsiz her oynattığında kendini uyandırıveriyor. Bu yüzden bebeği sarıp sarmalayınca daha güzel uyuyor. Hem de bir nevi annesinin karnındaki gibi büzüştüğünden bebek de kendini daha güvende hissediyor. Bu tekniği bulan, daha doğrusu ABD'de yaygınlaştıran Dr. Harvey Karp bununla beraber toplam 4 taktik daha öneriyor The Happiest Baby On the Block kitabında: bebeği kundaklamak, hafifçe sallamak, şşş sesi çıkarmak, ve emmesini sağlamak. Bütün bunların hepsi aslında bebeğe anne karnındaki deneyiminin benzerini yaşatabilmek için. Özellikle ilk 3 ay. Ben baya bir faydasını gördüm. Şöyle siz de bir göz atmak isterseniz: http://www.happiestbaby.com
Bu kundaklama işi için bir düzeltme yapmak lazım yalnız. Bizim bildiğimiz usül kundaklamadan farklı olarak bebeğin kalçasını sıkıp, bacaklarını dümdüz uzatmayın. Aksine bebeğin bacakları kurbağa gibi yana düşük, yani doğal duruşunda olmalıymış Dr. Sears'e göre (bkz. The Baby Book). Bu da bebekte kalça çıkığı olmaması için. Bunu kendiniz bebeğin bacaklarını çok sıkmayarak yapabilirsiniz ya da eğer uygun fiyatlı bulursanız hazır kundaklardan alabilirsiniz. Bu hazır kundakların genelde alt kısmı çuval gibi oluyor ve bebeğin bacaklarını sarmalamıyor; daha ziyade kollarının hareketini kısıtlıyor. Tabi aynı zamanda da bebeğinize bir kat örtü oluyor. İşte aşağıdaki fotoğraftaki gibi bir şey:
Bence bebeğin uykusu için yapacağınız en önemli şey ise ağladığında hemen gidebileceğiniz bir yerde yatırmanız. Ama tam anlamıyla "hemen": bu da sizinle aynı odada demek. Aynı yatakta yatırmak ya da karyolasını sizin yatağınıza bitiştirmek en kolayı. Ben aynı yatakta yatmaya korktuğumdan - olur ha gece dönüverip Akrep Nalan gibi eziveririm bebeğimi diye - karyolasını yatağımıza yapıştırdım. Gece bebeğimin ağlamasına kalmadan onu hemen sakinleştirip, emzirip, tekrar uykuya dalmasını kolaylıkla sağlayabiliyorum. Bu aynı zamanda da doğal ebeveynlikte de önerilen bir yöntem.
Ben aynı odada yatmak acaba faydalı olacak mı derken dün biriyle tanıştım. Üniversite çağlarında oğluyla beraber gelmişti yemeğe bu bey. Konu çocuk büyütmeye geldi illa ki - kucağımızda sürekli salladığımız bir bebek olunca. Onlar da bebekken oğullarıyla aynı yatakta yatarlarmış. Ve hatta baya uzun süre oğlanı kendi yatağına geçirememişler. "Ama çocukluktaki, bebeklikteki bu bağımlılıkları ilerisi için hiç bir şeyin göstergesi değil; sanıldığının aksine şimdi bizim oğlan kendine güvenli bizden bağımsız ayakları üzerinde duran bir birey" dedi. Yüreğime su serpildi. Demek bu doğal ebeveynlik denen meret işe yarıyormuş. Yani bir ana kuzusu olmuyor çocuğunuz; özgüvenli, bağımsız, ana babasıyla güven esasına dayanan bir ilişkisi oluyor bu çocukların - tıpkı Dr. Sears'in dediği gibi. Beraber yatmanızın temelinde de bebeğinizin size gündüz olduğu kadar gece de ebeveynlik yapmanıza ihtiyacı olduğunu kabul etmeniz yatmaktadır.
Bunun yanında sabah uyanıp emzirdikten sonra bebeğimle beraber tekrar uykuya yatıyorum. Her anne babanın verdiği altın değerindeki öneridir bu. Ancak öyle dinlenebiliyorsunuz. Pek bebeğin uykusuyla ilgili değil bu önerim; sadece sizin biraz olsun dinlenip kendinize gelmeniz için. Evet itiraf ediyorum: ben o bir kaç saatlik uykumu bebeğimle aynı yatakta geçiriyorum. Bu paylaşımın en güzel tarafı da bebeğinizi koklayarak uyuyup, bebeğiniz gözlerini açtığında da size gülümsemesiyle uyanmanızdır. Size güvenmekten duyduğu mutluluğu uyurken de paylaşmış olduğunuzu anlarsınız o büyülü anda. Ayyy içim bir kıpraştı; iyisi mi ben şimdi de şekerleme uykusuna yatayım bebeğimle. Hadi bize iyi uykular...
Haaaaa bir de unutmadan: aklınızda bulunsun "Hah tamam uyudu diye" bebeğinizi yatağına koyup kaçmak için acele etmeyin; en azından 20dk. alıyor bebeklerin derin uykuya dalması. Derin uykuya daldılar mı diye kontrol etmenin bir yolu yine Dr. Sears'in limp-limb testi. Yani kolunu tutup bıraktığınızda pıt diye yanına düşüverecek ve bebeğiniz hiç bu sırada irkilmeyecek ve tosur tosur uyumaya devam edecek. Hadi size kolay gele; bize de tekrardan iyi uykular.